Osmanlı'da bedelli askerlik uygulaması, yeniçeri ocağının kapatılmasının ardından "Bedel-i şahsi" adı altında kanunlaştı.
Bu ilk uygulama, kişinin zorunlu olan askerlik görevini yapmamak için devlete para ödemesi yerine bir başkasını askere göndermesini içeriyordu. O dönemde beş yıl olan askerlik hizmeti kurayla belirleniyordu. Kurada adı çıkan kişi, yerine, belli şartları taşıyan (25-30 yaşlarında, beyaz (siyah köleler kabul edilmiyor), bulaşıcı hastalığı olmayan, ruhsal durumu askerlik yapmaya elverişli, yüz kızartıcı suç işlememiş ve çevresinde kötü tanınmayan biri olması gibi) diğer bir kişiyi askere gönderebiliyordu.
İLK PARA KARŞILIĞI ASKERLİKTEN MUAFİYET 1870'DE
Osmanlı'da, "Para ödeyerek zorunlu askerlik hizmetinden muafiyet" konusundaki ilk gerçek uygulama, 1870'de çıkarılan "Tenkisat-ı Cedide-i Askeriyeye Tevfikan ile tanzim olunan Kura Kanunname-i Humayunu" ile başladı. Bu kanun uyarınca, "bedel-i şahsi" bulamayanlara, 15 bin kuruş "bedel-i nakdi" vererek, 3 aylık bir askeri eğitim dışında, 5 yıllık zorunlu askerlikten muaf tutulmanın yolu açıldı.
Bedel karşılığı askerlikten muafiyet uygulaması, küçük değişikliklerle Meşrutiyet döneminde de sürdü. 1886’da "Ahz-ı Asker" (Askere Alma) kanunu çerçevesinde yapılan değişiklikle "Sadece parasal usulle" bedelli askerlik uygulaması başladı. Bu kapsamdan faydalanacaklara 50 Osmanlı altını verme zorunluluğu getirildi. Bunlar, ayrıca memleketlerine en yakın askeri birlikte 5 ay süreyle eğitim göreceklerdi.
1911 yılına gelindiğinde daha önce belirlenmiş bu rakam yüksek bulununca, bedel 30 Osmanlı altınına kadar düşürüldü.”
OSMANLI'DA BEDELLİ ASKERLİK TÜRKÜSÜ BİLE VAR
Osmanlı dönemindeki bedelli askerlik uygulaması için, Anadolu'da o dönemde Sivas dolaylarında derlenen türkünün sözleri ise şöyledir;
"Yemen yolu çukurdandır,
Karavana bakırdandır,
Zenginimiz bedel verir,
Askerimiz fakirdendir..."
CUMHURİYET DÖNEMİ: SON 30 YILDA 4 BEDELLİ ASKERLİK UYGULAMASI
Son 30 yıllık dönemde, ilk bedelli askerlik uygulaması 1987 yılında, Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde çıkarıldı. Ardından da 1992, 1999 ve 2012 tarihlerinde bedelli askerlik kanunları çıkarıldı.
Bugün hangi noktadayız takdir sizlerin. Saygılar.
MECLİS-İ MEBUSAN
YanıtlaSilYÜZYIL ÖNCE BEDELLİ ASKERLİK
Yer: Meclis-i Mebusan
Konu: Mükellefiyet-i Askeriye Kanunu Layihası
Tarih: 17 Teşrinievvel 1327 (30 Ekim 1911)
Toplantı (İçtima): 8
Oturum (Celse): 1
OHANNES VARTEKS EFENDİ (ERZURUM) - Efendiler, herkesin malumu olduğu üzere, ulema ve ruhaniler, mütefekkir ve alimler nihayet herkes askerlik vazifesinin mukaddes olduğuna bar bar bağırıyorlar. Maatteessüf bu bar bar bağıranlar kitaplara yazanlar, kürsülerde vaız edenlerden hiçbirisi bu hizmet-i askeriyenin mukaddes olduğunu şahsen ve fiilen göstermemişlerdir.
Şimdi zengin 50 lira verip kaçıyor. O halde muharebeye kim gidecek? Fukara, değil mi? Ne için zenginlere, alimlere bu mukaddes hizmetten kaçmak için fırsat veriyorsunuz? Ne için onlara bu mukaddes vazifeden bir hisse vermiyorsunuz? Bu mukaddes vazifeyi yalnız fukaraya veriyorsunuz. Bu nasıl adalettir, bu nasıl müsavattır?[1]
[1] Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi, Devre 1, İçtima Senesi 3, cilt 2, sayfa 175-76.